31 Aralık 2011 Cumartesi

Okunmuş Su

Hiç beklemedğiniz bir zamanda bir haber alırsınız, o haber sizi sarsar yerinizden oynatır bütün dünyanızı değiştirir.  Şimdi şöyle oldu....Bi geri saralım...

Pazar akşam üzeri karnımda bir sancı dedim ayaklarımı üşüttüm heralde geçer sıcak tutalım, sıcak tuttuk geçmedi. Pazartesi günü zaten çok severim ofise güle oynaya gittim!!!... Kıvranarak bir pazartesi geçirdim tabi anlattım herkese gaz sancısıdır şu ilacı al geçer dediler...tıpış tıpış gittim ilacı aldım bi güzel içtim banamısın demedi.. salı günü duramıyorum karnımda ağrı geçmiyor... Tabi aklımda milyonlarca şey yok yumurtalık mı yok safra mi falan.... Çarşamba gününe özel x hastesinin gastro bölümünden aldım randevu gittim bir ultrason ince bağırsak iltihabı şu ilaçları al....Lay lay layy iyileşcem ne güzel diyerek ayrıldım..

Ancak ağrım azalmadı, sabahları sancıyla uyandım... bu arada üç gün rapor verdiler evdeyim fakat fakat benim ağrılar dinyeyince bu sefer özel y hastanesinin gastro bölümünden cuma günü için randevu aldık.... Bu sefer hazırlıklıyız annem babam ben... tüm aile gittik... muayane o tahlil bu tahlil detaylı ultrason derkennn.... Meğersem kalın bağırsağımda çok ciddi bir enfeksiyon varmış. Ultrason ancak bu kadar bilgi verebileceğinden birde tomografi çekelim dedi doktorcum.. annem radyasyon gereksiz ışın derken tamam dedim gelmişken onuda yapalım... Ultrason için 1.5litre su içmiştim dedilerki tomografi içinde bir 1.5 iççen hemde ilaçlısından..Baktım gitmiyor boğazımdan su kendi kendime yok okunmuş su bu içince süper oluyor falan gibi oyunlar oynayaraktan içtim. Bu arada hastaneye öğleden sonra 4'te girdik çıktığımda saat gece 23:30'du....

Tomografi sonuçlarım doğrultusunda doktorum dediki bu arada herkes gitti doktor sonuçlar çıkınca telefonla arıcak. Neyse çıktı baladılar doktoru dediki çok ciddi bir kalın bağısak enfeksiyonun var enfeksiyonlu bölge 12cm... bn zaten 12cmi duydum bölye bankodaki radyologla bakışıyoruz bnm gözler doldu... Babama bakıyorum ve doktor devam etti... Antibiyotiklere devam et... eğer enfeksiyon geçmezse seni hastaneye yatırıp ağızdan beslenmeyi kesip serum vericez üstünede bunu söyledi ben allahım sana geliyorum dedim... Beslenme düzenini değiştiriceksin dedi... uzunca bir süre sebze meyve yok meyvelerden sadece muz var... Pilav, patates, ızgara et var kepekli ekmeee aman aman en başta yasak listesinde....

En son çarede ameliyat dedi.... Pazartesi günü bir haftalık rapor vericekmiş dinlenmem şartmış... Ama geçen perşembe raporlu iken işe gitmem gerekti o bir haftayı bana kesin ofistekiler kabusa çevirir.

Muayene sırasında doktorun sorduğu bir diğer soruda çok stres yapar mısın olmuştu cevabım sürekli oldu... ne kadar ironik...

Durum bu..Doğum günümü raporlu geçirdim yeni yıl yemeğinden yiyemiycem.... pazartesi günü gene tahlile gidicem sonrada rapor... Daha doğrusu işe gitmediğim için bana işkence çektircekler bir hafta...

Dua edin hastaneye yatma durumuna gelmeyim, şu antibiyotikler işe yarasınnn

29 Aralık 2011 Perşembe

Bugün 26 oldum....

Bugün 26 oldum. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim yapmam gerekli dediğim maddelerden ancak birini gerçekleştirdim.

Doğum günü nedir mutlu gündür tebrik gelir pasta yenir hediyeler açılır... Bu sene okdar güzel telefonlar mesajlar aldımki tadından yenmez.. Yaklaşık üç senedir doğum günlerimde hayatımda gereksiz yere tuttuklarımı çıkarırım sıkı sıkıya boş yere sarıldığım insanlar oluyor onları çıkarırım. Bu doğum günümde 26  yaşımda bir değil iki kişiyi iptal edip tarihin tozlu sayfalarına yerleştirdim.  Daha önce vermem gereken kararlar olup nedense eskiye olan tutkumdan dolayı bir türlü onları bırakamıyordum.. Eskiler çok iyi demiş eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı diye...

Hasta olduğum için raporluyum ne yazikki ofis arkadaşlarım tarafından planlanan doğum günü yemeğimiz iptal oldu.... Rapor alınca dün söylemek zorunda kaldılar.. Biz yemek yiycektik amaaaa diye... Artık yeni yıl yemeği şeklinde haftaya yeriz bizde....

Kendimi büyümüş hissetmiyorum sadece 30 a yaklaşmanın verdiği bir garip bir duygu var heleki seneye o duygu  iyice artar artık...

Hem yeni yaşımda hem yeni yılda umarım tüm güzellikler hayatımda olur, herkesin hayatında olur.... Eskilere takılmamam gerektiğini hatırlarım.

Bide klasikleşmiş olarak her doğum günümde Charles Aznavour'dan Hier encore'u dinlerim.. Haydi sizde benimle birlikte dinleyin.. Şarkının üzerine tıklamak yeterli olucak....

Uzun lafın kısası ben bugün 26 oldum... Adaşım Nil'in şarkısındaki gibi hem çocuk hem kariyer yapamadım kaldıki nil bunu gördün mü bak 25 oldum diye yazmıştı....

Gördün mü bak 26 oldum, ne güzel bir kadın oldum, kalamam hayatın köşesinde, o zaman neşesi neresinde, koysalar önüme bariyerde çocukta yaparım kariyerde........lalalalallalalala :)

17 Aralık 2011 Cumartesi

In Your Face Ales :)

Ne kadar kafiyeli bir başlık buldum ben böyle..... Eveeet öss zamanı bu kadar kıvranmadım ben kimse çekmedi bu ales sınavından benim kadar. Çok değerli okuyucularım sizlerle de paylaşmak isterim sevgili yazarınız ales sınavından alnının akıyla çıkmış bulunmaktadır.

Bundan sonra yapılacaklar listesinde... itinayla üniversite seçmek kalıyor. Bu kadar kıvranmam yüksek lisans flan yapmak değil, onun için yeterli puanı fazlasıyla zamanında aldım. Bu ulvi bir iş için :) okutmanlık için...Çünkü hepimiz biliyoruz ki yabancı dil okutmanlığı için başvuruda bulunan her şahısın çok iyi derecede matematik ve türkçe bilmesi gerekmektedir. Haşaa sen past present future anlatırken.. present tense bir matematik sorusu çıkarsa cevaplayamazsın diye matematik ve türkçe bilginde sınanmalıdır!!!

Sınavı geçmem farklı şehirlerde hala bayram havasında kutlanmakta.. daha haber kıtaları geçemedi ama duyulduğu zaman oralarda da bayram havası estirmeye başlayacaktır.

Dün öğleden sonra haberi aldım. Ekranda puanı gördükten sonra supermanvari bir edayla  görenlerde bu kızda ful yapmış heralde dedirtecek bir şekilde ofiste dolaşmaya başladım.

O zaman haydi hep beraber söylüyoruz bu şarkı sevgili ösymye ve yök e gelsin in your face ales... nihavent makamında :)


6 Aralık 2011 Salı

İçsel huzurumu kaybettim, hükümsüzdür...

Bahsettim mi daha önceden hatırlayamıyorum ama son zamanlarda bu kuantum, evren, enerji gibi şeylere taktım kafayı ve bunun üzerine bulabildiğim herşeyi okuyorum hemde herşeyi sürekli kitaplar alıyorum. Neyse son olarak yogaya başladım...Hadi bi hazım süresi... Evet yoga...

Dün ilk dersime gittim bayıldım resmen tam benlik, kitaplarda okuduğum herşeyin pratiği. Teori bende süper pratik eksikti oda oldu...

Bugün ofise geldim herkese anlatıyorum şöyle tam benlik böyle çok güzel amanda aman işte haftada iki gidicem nasıl güzel falan...Hem içsel huzur hem spor derken...

İçsel huzurum eve gelmemle birlikte kayboldu zira sevgili sultan abla daha iki haftasını doldurmamış yeni giysi dolabımın kayar kapılarını bozmuştu... Dolap kapaklarıda büyük bundan dolayı dolabımın kapakları kıpırdamadığından içindekilerede ulaşmam imkansız....

O içsel huzur bir anda pufff yok oldu gitti... Saçlarım diken diken oldu... Bağırış çağırış amann amannn....

İçsel huzurumu kaybettim hükümsüzdür...Perşembe günü bulurum.