22 Mart 2012 Perşembe

9 Martta Hayat Durdu... Bugün günlerden 22 Mart

9 Mart cuma günü saat 10:00'da gelen bir telefonla herşey bir anda değişti.... Babanız bir kaza geçirdi.... Bu cümle kafamın içinde dönüp durdu, sadece o iyimi diye sorabildim.... Ardından gelecek olan cevaba hazır değildim.... İyi konuşuyor başının üstüne düşmüş.... Ankaraya helikopterle sevk etmeyi düşünüyoruz.... Bu konuşmadan sonra hiçbirşeye müdahale edemedik, hava muhalefeti nedeniyle Niğde'den Ankaraya sevk edilemedi ambulansla Adana'ya sevk edildi. Gün içindeki ilk Adana uçağıyla annemle kendimizi Adana'da bulduk.

Ve yoğun bakım günleri başladı bizim için, tam yedi gün yoğun bakımda kaldı babam... İnsan gerçekten başına gelmeden bilmiyor.. Çok zor... Her dakika göremiyorsunuz doktorların ağzından çıkacak olan iki kelimeyi bekliyorsunuz.. Aynı duvarlara, aynı koltuklara saatlerce bakıyorsunuz, zaman geçmek bilmiyor. Hastane kokusu içinize işliyor, üzerinize siniyor. Hastanedeki kötü çaya alışıyorsunuz, hemşireler, sekreterler arkadaşınız oluyor.

Herşey daha iyiye gidecek derken bazı aksaklıklar oluyor kalp ritmi bozuluyor, beyinde ödem oluyor... Apar topar ameliyata alınıyor, bu sefer ameliyathane kapısında bekliyorsunuz.

O kadar çok bekliyorsunuz ki artık size etki etmiyor. Babamda yakın geçmiş hafızası yok, kendisine nolduğunu unutuyor, bilmiyor...Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyor, yemek yemiyor zorla sanki bir çocuğa yemek yedirir gibi yemek yedirmeye çalışıyorsunuz... Hadi baba bak benim için şu lokmayıda ye....

İşi bıraktığım için annemle ne kadar tartıştık ama Adanadayken anneme annelik yapan ben oldum, en sonunda o da iyi ki yanımdasın dedi. Bir taraf yıkıldığında bir taraf ayakta kalıyor, güçlü olman gerekiyor.

Biz şimdi gene bekliyoruz... Babam iyi olsun diye... İyi olsunki tekrar ameliyat olması gerekiyor, bu sefer gözünden.. Düştüğüne çarpmanın etkisiyle yüzünde kırıklar var.

Babamın kaza geçirdiği gün ben başvuruda bulunduğum iş için sınava girecektim vede ertesi gün, onun yerine sınav saatinde ben Adana uçağındaydım...

Hayat gerçekten siz plan yaparken olanlarmış.. Plan yapmak beklemek hiçbir işe yaramıyor... Hayat durup sizi beklemiyor.

Biz babamı bekliyoruz....

4 Mart 2012 Pazar

Asıl bu pazartesi geri kalan hayatımın ilk günü

Geçen cuma günü iş yerimden ayrıldım.. ihbar sürem doldu, daha önceden yavaş yavaş tüm eşyalarımı toparlamıştım bir tek bardağım kalmıştı onu da aldım... Akşam üstü ofiste bana ve beraber ayrıldığımız arkadaşım için ufak bir toplantı yaptılar tüm çalışma arkadaşlarımız oradaydı.. Patronumuz her ikimiz içinde güzel bir konuşma yaptı, hediyelerimizi verdiler, mesai bitiminde sarıldık öpüştük mutlaka görüşelim olur mu diyerek ayrıldık.

Cumartesi pazar bitti, ilk defa pazartesi sendromu yaşamadan bir pazartesiye uyanacağım. Haftaya cuma başvurduğum yerlerden birinin ingilizce sınavı var cumartesi günüde başka bir yerin bu hafta biraz ingilizce çalışacağım.

Herkes nasıl hissettiğimi soruyor valla hiçbirşey hissetmiyorum. Ne işimden ayrıldığım için mutluluktan havalara uçuyorum nede işsiz kaldım ya iş bulamazsam diye üzülüyorum.

İlk zamanlar evde oturmak biraz bana iyi gelecek bunu hissediyorum, bir de içimden bir ses evde çok oturmayacağımı söylüyor.