25 Kasım 2009 Çarşamba

Histerik kız, soluk beniz ve taş kurt adam

Başlıkdanda anlaşılacağı gibi dün New moon'a gittik, ya o film sinemada izlenmez evde izlenir diyenlerdendim fakat Jacob'ın karın kaslarını geniş ekranda doyasıya izlemenin keyfi paha biçilemezmiş. İyiki ilk filmde çocuğun hakkı yenmişte ikinci film onun üzerinde dönmüş vayyyy vayyy. Kızlar gidin sinemada izleyin. Efendim gelelim bizim histerik kızla, vampirimizin aşkına. Yani ruhu olmayan vampirimiz öyle bir aşk yaşıyorki dillere destan, kıza senin nefes alman bile bana yetiyor demeler, benim için olan anlamını daha anlamadın mı demeler, böyle bizi bir yetti artık dedirtmeler. Sevgili kurt adamımız da kıza yanık, ama bizim kız kalbine şarkı söyletini seçiyor... Haliyle... Sonra filmde sürekli bir yaş krizi var sen benden büyüksün sen küçüksün falan falan kurt adamımız diyorki yaş sadece bir sayıdır.

Neyse bizim vampir bir ara bakıyorki bu aşk kızımıza zarar veriyor, ben biraz gideyim senide bunalıma sürekleyim diyor, kızımız aylar içinde kendine gelemiyor Edward, edward ağlıyor ortalarda. Kurt adamda fırsat bu fırsat bak ben seni asla bırakmam diyor, fakat kızımız yemiyor, yok diyor edward'ımı isterim. Neyse bunlar tekrardan buluşuyor, mutlu mutlu..... Sonunda Edward bir laf ediyor ve film orda bitiyor, biz donduk kaldık valla bu ne.....Bizim Edward nazik çocuk, Bella tutturdu benide vampir yap vampir yap, Edward diyor bana 5 sene ver olmaz diyor, sonra 3 sene diyor kız yok olmaz diyor. Edward bizim iyi aile çocuğumuz da, tamam seni vampir yapayım ama evlenmeden olmaz diyor, veeee evlenme teklif ediyor, valla yerimize çakıldık kaldık. Kızın evlilik umrunda değil....

Birde şu nokta çok önemli, Bellacığımız, Edward'ı kurtarmak için ani bir kararla İtalya'ya gidiyor. Jacop diyorki "dur, nereye baban n'olcak?" kızdaki cevap "artık 18 yaşındayım babama not bıraktım" vayyy bende bi ara deneyim diyorum bakalım nolcak...


Bu cümleyi arkadaşım için yazıyorum..."Daha çok gencim, gençsin, genciz, yaş sadece bir rakam." Kurt adam Jacob.


"so what if it hurts me, so what if I break down" Leona Lewis, Happy dinleyin

19 Kasım 2009 Perşembe

Sudan çıkmış balık misali....

Bugün yeni spor hayatımın ilk günü akşam 6 itibariyle 5 yıl önceki hayatıma geri dönüş yapmış olacağım.

Birkaç gündür hayatımda değişiklikler süre gelmekte. Anlamsız bir şekilde aradığım çıkış kapısını artık kapatıyorum, bir süre çaba göstermeyeceğim, tek başıma kalacağım, anladımki hayaller hayalken güzel, dile getirilmeden önce.

İki gün önce uzakta olduğumuz bir yakınımdan bir mail aldım. Uzak olduğumuzdan dolayı yazdığı mail beni sevindirdi ve şaşırttı, aslında uzak olduğumuz kişilerle yakın olduğumuzu, yakın olduğumuz kişilerle ise ne kadar uzak olduğumuz farketmemi sağladı. Bu arada maili atma zamanı okadar doğru bir zamandıki kurtarıcım oldu benim, hele yazdığı bir cümle var burda paylaşmak istemiyorum fakat kafamdaki bulutların dağılmasını sağladı, burdan kuzenim, arkadaşım Yeşil'e çok teşekkür ediyorum, seni çok öpüyorum Yeşilcim.

Sevdiğim biriyle dün bir konuşmamız oldu, duyduklarım her ne kadar içimi acıtmış, canımı yakmış olsada, herşeyin düzeleceğine olan inancım herşeyin kötü olacağına olan inancıma ağır basıyor. Kırgınım fakat buda geçer... Dün kendisine bahsettiğim gibi sıkı sıkıya bağlıyım, çok zor kopmam, kopamam...

Tüm bunları yüzmeye benzetiyorum, eğer kurtulmak için çabalarsan daha çok su yutarsın ve batarsın, suyun üstünde kalmak için debelenmeye gerek yok. Rahatla, sakin ol... Just breath and reboot :)

Evren şu an benim yanımda değil, zaman benim yanımda değil, gezegenlerin dizilişi ise o konuya hiç girmek istemiyorum. Beni tanıyanlar anlamışlardır gezegenlerin dizilişi derken ne demek istediğimi.

18 Kasım 2009 Çarşamba

Sun is set for today...
Waiting for the next dawn...

"If I can walk on my own, I can go anywhere I want." -P. COELHO

11 Kasım 2009 Çarşamba

Aşkın 500 Günü (500 Days of Summer)

Dün akşam hepberaber ODTÜ'ye bu filmi izlemeye gittik, hakkatende filmin başlangıcındaki gibi boy falls in love girl doesn't.... Ay o Summer kızımız hepimizi yedi bitirdi. Sen çocukla gez toz eğlen arada birde ben ciddi bir ilişki istemiyorum de, bizim esas oğlanımızda ne desin kıza aşık ne dese he diyor, bende ciddi bir ilişki istemiyorum ayaklarında içten içe hayatımın kızı diyor. Gel gelelim bizim kız sonunda bombayı patlatıyor bummmmm... ben ayrılmak istiyorum ayyy bizim çocuk hayattan soğuyor, içine kapanıyor,bunalımlarda, sonra Summer'la tekrardan karşılaşıyorlar ve odanesi bizim kız evleniyor. Ayyy evler yansın....... Sen bizimkine de, ben ciddi ilişki istemiyorum sonra evlen bizimkisi ölecek derdinden. Tabi biz kızlarla vay vay, ay ay demeler.

Hepimiz böyle bir evet bunlar gerçekten var demeler işin garibi genelde bunu erkekler der. Ben ciddi bir ilişki istemiyorum evlilik falan bana uzak amanın istemem böyle güzel gezelim tozalım, sonra bir haber gelir seninki evleniyor, eee hani istemiyordun sen be adam. Bir bakımada güzel neden sadece erkekler yapsın bunu, kadınlarda yapar.

Genede ben bizim kız Summer'a gıcığım..... Böyle zaten bir euphoric bir tarzda salınıyor ortada aşk yalan, ben inanmam geçicen kızım bunları.

İzlemediyseniz tavsiye ederim. Birde kesin tavsiye edeceğim film bir animasyon olan Up, gidin görün. Ben ordaki şapşal köpekten istiyorum.