17 Ağustos 2010 Salı

Çeşme for the weekend...

Bizim MySis Big Apple'dan döndü... Hasret neyim giderdik... Annelerle yemek yedik... Bizimkininde hasretine dayanamayan sevgilisi uçağa atladığı gibi geldi.

Hafta sonu Çeşmedeyiz..... Mezuniyetten beri görmediğim Edoşumu görücem, hasret gidericez, yüzücez, güneşlenicez, eğlenicez, içicez, fotoğraflar çekicez.....

Şimdi tatil planları gerçekleşti, benimde bonkörlüğüm tuttu uçakla gelcem ben dedim ahahaha..... Saatler ayarlandı uçak biletimi aldım, Edoşla annesi karşılayacak beni havaalanından.... MySis çoktan orda olmuş olucak Uj ile... Biz sonra onlara katılacağız... Heyecanlı ve mutluyum....

Neyse dün gidiş biletini hallettim dedim akşamınada otobüs biletini alıyım dönüş için oda nesi, yer yok.. Panik panik hemen başka firmalar falan derken buldum MySis'le bana yer.. Pos makineleri çalışmıyormuş, benim yanımda da o kadar nakit yok tabi... Neyse bu akşam sağsalim dönüş biletlerimizede kavuşucam.. Artık sadece saatleri saymak kaldı...

Mr. Wayfarer bırakıyor havaalanına... Filmlerdeki gibi bir diyalog geçti aramızda....
-Beni havaalanına bırakır mısın?
- Sessizlik (o sessizlik anında eminim vericeği cevabın gelecek günlere olucak etkisini düşündü)
- Tabikide bırakırım seni
mutluluk anı......

Kompakt bir tatil olacağından, dikkatli bir kıyafet seçimi olması gerekiyor....

Cumartesi akşamı Flatx2'ye gittik, bir içki içtim o karanlıktada sipariş verirken adını tam anlamamıştım, şimdida hatırlamıyorum ama çok güzeldi, bir daha gidersem gene ondan sipariş vericem....

MySis, annesi, annem ve ben, bizim ordaki Çayyolundaki Big Chefs'e gittik Cumartesi akşam yemeği için, kız kıza 12'ye kadar oturduk yedik içtik ve sohbet ettik... Nasıl kalabalıktı anlatamam size....

Cumartesi öğleden sonra ise Mr. Wayfarer ile çocukluğumuzun parkı Seğmenler Parkında çok eğlendik... Hemde çok... Akşam yemeğine yetişmiyor olsaydık dahada eğlenirdik :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder