23 Şubat 2010 Salı

What he says...

Günler geceleri kovalarkan hayat dediğimiz şu akıntı devinimle hızla akmaya devam ederken, nefes almak için tutuntuğumuz taş elimizi kesebilir, her taş sektirmelik olan düzlerden değildir. Elin kanar, geçer o kesik izi orda kalır, sen ona bakarsın taşı nasıl tutman gerektiğini anlarsın.

Gene günlerin geceleri kovaladığı birgün pencereden dışarı bakıyorum, kaç gündür yağan yağmurlar fırtınalar durulmuş güneş açmış, güneş ama daha korkak bulutların arkasına saklanmış, sonra şu sözü hatırlıyorum "her gecenin bir gündüzü vardır"

Paulo Coelho sevdam aldı beni benden gene bu sefer, son günlerde ihtiyacım olduğunda bana ihtiyacım kadar yardımcı olan yazılar beni bulmakta, en son hangi yazı buldu beni burda yazmayacağım fakat Aziz Nesin'den "Sen söylemeden de ben biliyordum" dersem sizde hızlı bir Google araştırması yaparsanız herşey açıklığa kavuşur diye düşünüyorum. Gel gelelim bizim Paulo'ya bakalım Piedra Irmağı'nın kıyısında oturup ağlarken neler söylemiş:
"Every day, God gives us, as well as the sun, a moment when it is possible to change anything that is causing us unhappiness. The magic moment is the moment when a "yes" or a "no" can change our whole existence. Every day, we try to pretend that we do not see the moment, that it does not exist, that today is the same as yesterday and that tomorrow will be the same too. However, anyone who pays close attention to his day will discover the magic moment...a moment in which all strength of the stars flows through us and allows us to perform miracles."
By Paulo Coelho, from the By the River Piedra I sat Down and Wept

Bu arada "...causing us unhappiness" cümlesinde sadness kelimesini kullanmaması ayrıca dikkatimi çekti, hatta hoşuma gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder