24 Haziran 2010 Perşembe

What we realised

Uzun bir süre daha geçti.... Ama yağmurlu havalar hiç geçmiyor, gerçekten çok sıkıldım bu durumdan. Sabah gözlerimi güneşli bir güne açıp sonra gri bulutlar görmek gerçekten ruhumu yormaya başladı, bari hava sıcak olsa yaa Haziranın 24'ü bugün hava sabah araba 17 gösteriyordu, genelde sabah 32 olup akşam 17'ye inerdi. Neyse ruhum sıkıldı....

Dün akşam iş çıkışı, Pınar ve Tolu'yla buluştuk bizim ordaki Las Chicas'ta eskilerden yenilerden gelecekten konuştuk çok güldük çok eğlendik, Tolu'nun istanbuldan dün gece yarısı dönmüş olmasının benim bugün işe gidecek olmamın ve havanında soğuk olması nedeniyle erkenden kalktık.

Dünkü konuşmamızın ana teması bazı kızlar o kollarına takıp gezdirdikleri kocaları nasıl buluyorlar, nasıl allem edip kallem edip (doğru mu yazdım bilmiyorum) o evin kızı halinde salınıp ama saman altından su yürütüp kafam kadar taşı parmaklarına takıyorlar, ilişkisi olanları nasıl olan ilişkilerinden vaz geçiriyorlar bunu bulmaktı. Şimdi bizim yaşlar artık nişan düğün zamanları, tabi sağdan soldan nişan düğün resimler davetiyeleri çıkıyor bizde haliyle yuuhh buda mı evleniyor, vayy bu lisede çok şişmandi valla cillop gibi çocuğu kapmış nidaları eşliğinde tebrik mesajları atıyoruz.

Sonracığıma, fark ettimki ve belkide kızların dile getiremediğini dile getirdim, biz ( bizim kızlar grubu) şimdiye kadar hayatımızda hiç doğru erkeği görmemişiz hep bize zararlı olanları seçip özenle hayatımıza dahil etmişiz hatta edemediğimiz zamanlarda ise etmek için özenle peşinden koşmuşuz.

Yorulmuşuz valla bu takip olayından.... Peki bu evimin kızı halinde gezenler nasıl beceriyor çok merak ediyorum yanlarında staja gideceğim. Bizim bu iki dil biliyoruz, üniversite mezunuyuz havaları neden etkilemiyor, yoksa kavanoz kapağını açamayıp beni evden almazlarsa buluşamayız etiketi daha mı herkese cazip geliyor, benim suçum mudur kuaförde normal bir fön işleminde bile sıkılmam, bundan mıdır bulamamam ve herseferinde "yıkılmadım ama ayaktayım" demeler.

Valla burdan açık açık söyleyim hepimiz yıkıldık, çöktük... ama hoop tekrar kalktık devam etmesini bildik.... Arkamızada dönüp bakmadık belkide bundandır...

Evet belkide bundandır, rahat diye spor ayakkabı ile gezdik topuklu ayakkabıdan vazgeçtik, benimde bir beynim var dedik konuşmak istedik ne kadar çok konuşuyorsun olduk, bazı konularda fikrimiz olmadığından değil sadece fikir beyan etmek istemediğimiz için ise "bu konuda bilgi sahibi değil abi" muhabettine maruz kaldık. Kalmayada devam edeceğiz. Bu kafalar daha çok duvarlara vurulur.... Daha çok yanlış erkek peşinden koşulur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder