28 Aralık 2009 Pazartesi

Till sun rise...

Bugün 28 aralık pazartesi, 24 yaşıma bir gün kaldı, yarın sabah "Big Apple"'a uçuyorum, bir sürü duyguyu aynı anda yaşadığımdan dolayı aslında hiç bir duygu hissetmiyorum. Pasaport, bilet bavul, istanbula iniş, rötar olursa dış hatlara depar süresi, pasaport kuyruğu, boarding saati. Endişe, merak, heyecan, korku, tedirginlik, mutluluk hepsi var. En çok özlem var ama, sevdiklerime duyduğum özlem.

Bugün ofiste kattaki çalışma arkadaşlarımızla birlikte kendi aramızda yapılan yılbaşı partisi(günü vardı) içine giremediğim bir dünya hala o benim için. Evli ve çocuklu olduğum zaman içine tam girebileceğim bir dünya. Yani daha çok var giriş biletini almaya...

İlk hediyelerim geldi, Hande Hanım ofise üstünde mum yanan ekler pastası ile girdi ayy bir duygulandım anlatamam... Duygu'da geçen gün online check-in için gezindiğimde karşıma çıkan special happy meal uygulamasını THY'ye telefon açıp sormuş, çok şekersin sen... Bu uygulamada uçuştan 24 saat önce haber verildiği takdirde özel (yıl dönümü, doğum günü) gün için pasta geliyor.

Uçakta okumak için sevgili Yeşil'in hediyesi olan Coelho'dan Portobello Cadısını götürüyorum. Yemeklerde alkol alıp uçuş süresinin belli bir bölümünde uyumak istiyorum. Heycanımı bastırmak istiyorum, ingilizceyi bir anda unutmak istemiyorum...

Kısa bir süre için sizlere "off to New York" diyorum :)

1 yorum:

  1. ama ben de istiyorum bi yerlere gitmek yaa!
    ayıp olmuyor mu tam sınav zamanı böyle insanı özendirmek:))

    YanıtlaSil