2 Kasım 2010 Salı

Erken kararırken havalar....

Gene bilen bilir diyerek başladığım bir yazı; bilen bilir benim için kış saatlerin geri alınmasıyla başlar, 21 aralıkta biter neden çünkü 21 aralıktan sonra günler giderek uzar, helede saatler ileri alındımı amann değmeyin keyfime......İşten çıkarken artık karanlık çok mutsuzum....

Okumak istiyorum, evet.... elime ne geçerse okumak istiyorum, belkide bu yüzdendir sürekli daha fazla blogu takip etmeye başlamam. Seviyorum okumayı.....

Geçen cumartesi, napalım napalım derken benim aklıma çok şahane bir fikir geldi, Keçiören'e, tıpkı İstanbuldaki gibi kocaman bir akvaryum açıldı böyle havuza dalabiliyorsun, balıkları elleyebiliyorsun falan. Ohh mis gibi, tamam dedik cumartesi öğlen 3te gidelim.... Doluştuk arabaya heycanlıyız balıkları görcez diye, hatta benle iddalaşıyorlar, dedim dalarım ben tüple içeri diye, yok dalamazsın falan... Zaten Keçiören Belediyesi saolsun öyle güzel levhalar koymuşki!!!!! Elimizle koymuş gibi bulduk!!!!

Anammm o ne, o nasıl bir sıra, nasıl anlatsam size... Şöyle anlatıyım bizim Rektörlük binasından nizamiye'ye kadar sıra.. Okul otobüsleri gelmiş, pusetli aileler falan... Bide sıra ilerlemiyor, yok dedik bekleyemeyiz zaten saat 3, havada erken kararıyor falan....Hevesim fena halde kursağımda kalaraktan ve başka sefere diyerekten çıktık.

Napalım napalım derken bir bakmışır bowling oynuyoruz, langırt oynuyoruz, kumpir yiyoruz, air hockey oynuyoruz, çocuklar gibi şen bir hafta sonu geçirdik.

Bu arada Emre'yi çok pis yendim air hockey'de ......

Cuma günü annemle sabahtan akşama kadar film izledik, önce tekrardan Melekler ve Şeytanları izledik, sonra sinemaya gittik L'age de Raison, Aşka fırsat veriri izledik, güzel bir filmdi, sonra eve geldik akşam yemekten sonra Eyvah Eyvah'ı izledik.. Annemle çok eğlendik....

Pazar günü ise tüm gün evde yatmanın verdiği muhteşem hafiflikle mutlu oldum...

Dün akşam Sakarya'daki Eski Yeni Bar'da Yasmin Levy'i dinlemeye gittik, böyle giderken Emre'ye söyleniyordum, ya herkes şarkıları bir ağızdan söylerse diye, o da yok artık ispanyolcamı bilcek herkes diyordu, bi gittik kadın bi başladı...Ufff çok güzel sesi var kadının.... Makyajıda çok güzeldi, siyah siyah boyamış gözleri. Bir tane şarkısına başladı tüm eskiyeni bir ağızdan söylüyor. Emre'yle ben kaldık böyle.... Meğersem bizim millet bülbül gibi ispanyolca şarkılar söylermiş. 9'da başlaması gereken konser 9:30'da başladı, biz 10:30'a kadar dayanabildik, böyle ben bir yorgundum....

Bu haftayı saymayalım bir sonraki hafta artık bavulumu hazırlamaya başlayacağım yavaştan, saolsun Özge çok güzel yardımcı oldu, neler yememiz gerekiyor, neler alabiliriz, hava nasıl olur konusunda......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder