2 Aralık 2010 Perşembe

Nowhere to No Where

Emre bunu çok salakça buluyor, beni ise güldürüyor... O zaman No Where to Nowhere... hehehehe... Love Guru filminden bir parça.

Öğlen yemekten geldik, sonra Yüce Kralımız geldi, özlemişim valla.. Koştur koştur ofiste...
Akşam can dostlarımdan biri Melis'le yemeğe gidicez... Dedikodu dedikodu yapar mis gibide yemek yeriz....

Şimdi benim bi tane arkadaşım var, sürekli kendi hakkında konuşuyor ben şunu yaptım bunu yaptım, burası şöyle böyle.... Bazen filmlerde gibi hissediyorum kendimi suratını alıp masaya vurmayı istiyorum.. Burda şu kadar gün tatil, hava böyle... Sordum mu sana ben?

Hayatımda çok az kişiyi sevmemişliğim vardır, bi lise 2'deki kimya hocamı hiç sevmem, yani kadına günahım olsa vermem gerçekten, kendisi tam bir pislik benim için, okuldan ayrılmış galiba kimse tanımıyor kadını okulda olsa gidip suratına diycem nefret ederim senden diye,
bide bizim burdaki bir sekreteri hiç sevmiyorum, ona günahımı verebilirim sanki...
Bide genç çalışan kadrosuna dahil bir koca götlü var, götü kocaman olduğundan değilde yerden tavana kadar olduğundan... Telefonda numarasını gördüğümde suratım değişiyor allahtan senede bir yada iki kere konuşmamız gerekiyor... Telefondayken ahizeyi alıp tak tak vurmak istiyorum sanki suratına vuruyormuş gibi.... Gereksiz yani..Kimsinki sen diyesim var ağzınım orta yerine çakasım var.....

Due Date'e gitmem lazım, Duygu kesin git çok süper manyak komik diyor... Bu hafta sonu planlarım değişti..

Hala akvaryuma gidemedim.. Bu kış ne zaman gelicek bilen var mı ne bu yaaa....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder